Lâzım gelür mi?
El-Cevâb: Gelmez
huns vâcibdir. Zevcelerini tatlîk idüb varmamak lâzım gelür.
ونوع يجب فيه الحنث كفعل المعاصي وترك الواجبات و قال النبى علىه الصلاة والسلام مَنْ يُطِيعَ اللَّهَ فَلْيُطِعْهُ وَمَنْ خلف ان
يَعْصِيَ فَلاَ يَعْصِه اختسارِ
Sûret-i
mezbûrede tâ’ife-i mezbûrenin yeminleri üç talâk olsa ‘adem-i teb‘at ile üç
talâk olmamağla şer‘an tarîk var mıdır?
El-Cevâb:
Vardır. Tâ’ife-i mezbûre zevcelerini tatlîk-i vâhid ile tatlîk idüb ‘iddet
tamâm oldukdan sonra mezbûr gel dedikde varub tâbi‘ olmamağla şart-ı mülkün
gayride bulunan yemin münhale olub bir şey vâki‘ olmaz ba‘dehû zevcelerini
rızâlarıyla tezevvüc itmek gerek.
فإن وجد الشرط في ملكه انحلت اليمين ووقع الطلاق لأنه وجد
الشرط والمحل قابل للجزاء فينزل الجزاء ولا تبقى اليمين لما قلنا وإن وجد في غير
الملك انحلت اليمين لوجود الشرط ولم يقع شيء لانعدام المحلية İHTİSÂR ŞERHÜ’L-MENÂR
Sûret-i
mezbûreden sonra Zeyd-i mezbûr sâ’ir bilâd-ı İslâm ehillerini kendüye ittibâ‘
ve tâbi‘ olmayanların malını nehb ve kendüyi katl içün Tâ’ife-i mezbûreye
çağırub İslâm üzerine seyfleriyle hurûc idüb berr u fâcir dimeyüb ve mü’min
dimeyüb ve zımmî-i ‘ahd dimeyüb darb idüb kalt idüb mallarını nehb
eylediklerinde Pâdişâh-ı İslâm men‘ idüb itâ‘at itmeyüb ve ‘ulemâ-i dîn-i İslâm
hakka da‘vet idüb kelâmlarını dinlemeyüb ısrâr üzerine olsalar şer‘an Zeyd-i
mezbûra ve tâ’ifeye ne lâzım gelir?
El-Cevâb:
Zikrolundığı üzere çağırmak da‘vâ-yı câhiliyet ile nidâdır. Hazret-i Rasûl-i
Ekrem sallallahu te‘âlâ ‘aleyhi ve selem da‘vâ-yı câhiliyet ile nidâ ideni
eğerçi sâ’im olub ve namaz kılub kendüyi Müslim dahi zu‘m iderse cehennem
cemâ‘atindendir diyü buyurdı ve bilâd-ı İslâm üzerlerine seyfle çıkub berr ve
fâcir ve mü’min ve zımmî-i ‘ahd dimeyüb darb ideni hazret-i Rasul-i ekrem…